Kasıtın Nedir? Bir Niyetin Hikâyesi
Bazı sorular vardır ki, insanı derin düşüncelere sürükler. “Kasıtın nedir?” de onlardan biridir. Bu yazıda size sadece bir kavramı anlatmayacağım; niyetin, amacın ve insan ruhunun en derin yerlerine uzanan bir hikâye paylaşacağım. Çünkü bazen bir kelime, bir hayatın özeti olabilir.
Bir Kavşakta Başlayan Hikâye
Ali, kırk yaşında, hayatın yükünü omuzlarında taşıyan stratejik bir adamdı. Hayatı planlarla yürütmeyi sever, her adımını ölçüp biçerek atardı. Ona göre başarı, doğru adımları doğru zamanda atmaktan geçerdi. Aylin ise otuz beşinde, empatisiyle insanlara dokunan bir psikologdu. O, kalplere seslenerek çözümler bulur, insanları anlamaya çalışarak yollar çizerdi. Yolları bir gün, bir sosyal sorumluluk projesinde kesişti.
Projenin amacı, dezavantajlı çocuklara eğitim desteği sağlamaktı. Ali, hemen bir strateji planı çıkardı: sponsorluklar, bütçeler, zaman çizelgeleri… Aylin ise çocuklarla vakit geçirerek onların duygusal dünyasını anlamaya odaklandı. İkisi de aynı hedef için çalışıyordu ama yöntemleri çok farklıydı.
Çatışma: “Kasıtın Nedir?”
Günün birinde, projenin gidişatıyla ilgili sert bir tartışma yaşadılar. Ali, Aylin’e dönüp sesini yükseltti:
— Aylin, senin bu yaklaşımın yüzünden işler yavaş ilerliyor! Kasıtın nedir? Gerçekten bu çocuklara yardım etmek istiyor musun?
Aylin derin bir nefes aldı. Gözleri dolmuştu. Sessizce cevap verdi:
— Benim kasıtım onların ruhlarına dokunmak, Ali. Belki bugün sonuç görmeyeceğiz ama yarın o çocuklar kendilerini değerli hissedecek. Bunu anlamıyor musun?
İşte o an, Ali’nin zihninde bir şeyler değişti. O, kasıt kelimesini hep “niyet” değil “sonuç” ile eşdeğer tutmuştu. Oysa kasıt, sadece bir hedef değil; o hedefe yürürken taşıdığın anlamdı.
Kasıtın Gerçek Anlamı: Niyetin Derinliği
“Kasıt”, Arapça kökenli bir kelimedir ve temel anlamı “niyet”, “amaç” ya da “bir şeyi bilerek yapma isteği”dir. Fakat kelimenin gerçek gücü, sadece sözlükte değil, insan hayatındaki karşılığındadır. Bir eylemin değeri, ardındaki kasıtla ölçülür. Aynı eylem, iyi bir niyetle yapıldığında iyileştirici olabilirken, kötü bir kasıtla yapıldığında yıkıcı hale gelebilir.
Bilim insanları bile insan davranışlarının ardındaki “kasıt”ın, sonuçtan çok daha belirleyici olduğunu söylüyor. Psikolojide “niyet etkisi” olarak bilinen bu kavram, bir davranışın algılanışını kasıtın yönlendirdiğini gösterir. Yani bazen nasıl yaptığın değil, neden yaptığın önemlidir.
Farklı Yollar, Ortak Hedef
Ali ve Aylin’in yolları ayrılmadı. Tam aksine, birbirlerinden öğrendikleriyle projeyi daha güçlü hale getirdiler. Ali, planlarına insan odaklı bir yaklaşım kattı. Aylin ise duygusal desteği stratejik hedeflerle birleştirdi. Sonuçta çocuklara sadece eğitim değil, umut da verebildiler.
Ve yıllar sonra, projeye katılan çocuklardan biri büyük bir doktor oldu. Bir konuşmasında şunları söyledi:
— Beni kurtaran sadece bilgi değil, birilerinin içtenlikle “seni önemsiyorum” demesiydi.
Ali ve Aylin o an anladı: Gerçek başarı, kasıtla başlıyordu.
Okuyucuya Sorular: Senin Kasıtın Ne?
Bu hikâye belki sana da tanıdık geldi. Hayatta bazen yaptıklarımız sorgulanır. Ama asıl soru şudur:
- Bir işi neden yapıyorsun? Gerçekten neye hizmet ediyor?
- Hedeflerine ulaşırken niyetin ne kadar temiz?
- Çevrendekiler senin kasıtını anlayabiliyor mu, yoksa eylemlerin mi konuşuyor?
Sonuç: Niyet, Eylemden Daha Gürültülüdür
“Kasıtın nedir?” sorusu, dışarıdan bir sorgu gibi görünse de, aslında insanın kendine sorması gereken en derin sorulardan biridir. Çünkü hayat, sadece ne yaptığımızla değil, neden yaptığımızla anlam kazanır. Ali ve Aylin’in hikâyesinde olduğu gibi, yollar farklı olabilir ama samimi bir kasıt, dünyayı değiştirecek güce sahiptir. Belki de şimdi durup kendimize sormalıyız: “Benim kasıtım gerçekten ne?”