Unvan Kelimesi Nasıl Yazılır TDK 2024? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden İnceleme
Toplumsal Dilin Evrimi ve Unvan Kelimesi
Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından belirlenen kurallar, dilin kullanımındaki doğru ve yanlışları şekillendirirken, toplumsal ve kültürel bağlamda da önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle “unvan” kelimesinin doğru yazılışı ve kullanımı, sadece dilbilgisel değil, toplumsal değerlerimizi yansıtan bir unsura dönüşmektedir. 2024 yılında yapılan son güncellemeyle birlikte, unvan kelimesinin yazımı hakkındaki değişiklikler, yalnızca bir dilbilgisel doğruyu gösterme amacını taşımakla kalmaz; toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi kavramlarla nasıl ilişkilendirildiğini de anlamamıza yardımcı olur.
Unvan ve Toplumsal Cinsiyet
Toplumda pek çok farklı unvan türü kullanılıyor. Bununla birlikte, bazı unvanlar, kadın ve erkek arasında belirgin farklar yaratabiliyor. İstanbul’da, toplu taşımada ya da iş yerinde sıkça karşılaştığım bir sahne, bu unvanlar arasındaki farkı gözler önüne seriyor. Kadınların genellikle “hanım” ya da “bayan” gibi unvanlarla tanıtıldığını görürken, erkekler için genellikle “bey” ya da “bay” unvanı tercih ediliyor. 2024’te TDK’nin bu konuda yaptığı değişikliklerle birlikte, unvanların toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir biçimde kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Buna örnek olarak, bir iş görüşmesinde kadın bir çalışanın “Bayan” şeklinde hitap edilmesi, onun mesleki kimliğini genellikle özel bir sosyal kimlikle (kadın olmak) eşleştiriyor. Oysa ki “Bay” unvanı, erkeklerin mesleki kimliklerini daha ön planda tutuyor. Bu tür dilsel ayrımlar, toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının dilde ne denli içselleştirildiğini de gösteriyor. İş yerinde, kadın ve erkek çalışanların unvanlarına yönelik yapılan bu farklar, aslında toplumsal bir algıyı yansıtmaktadır.
Çeşitlik ve Sosyal Adalet Perspektifiyle Unvan Kullanımı
Çeşitlilik, sosyal adalet ve eşitlik üzerine çalışan bir sivil toplum kuruluşunun parçası olarak, bu tür dilsel ayrımların ne denli etkili olduğunu zaman zaman gözlemliyorum. Toplumda farklı grupların, örneğin LGBT+ bireylerin ya da engelli bireylerin kullandığı unvanlar, onlara yönelik daha kapsayıcı bir dil yaratma çabalarını yansıtıyor. Örneğin, özellikle son yıllarda, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim bazında “bay”, “bayan” gibi cinsiyetçi ve heteronormatif unvanların terk edilmesi gerektiği konuşuluyor.
Bir arkadaşımın iş yerindeki deneyimi üzerine yaptığımız bir sohbet aklıma geliyor. Kendisi LGBT+ birey olarak işyerinde, herkesin cinsiyetine uygun unvanlarla hitap edilmesinin çok daha kapsayıcı ve adil olduğunu söyledi. Bu bağlamda, TDK’nin 2024’de yaptığı yeni düzenlemeler, sadece dildeki doğruluğu sağlamakla kalmayıp, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çeşitliliği de teşvik etmektedir.
Toplumun Gözünde Unvanın Gücü
Unvanlar, bireylerin toplumsal statülerini, mesleklerini ve kimliklerini simgeler. Bir kişinin unvanını doğru kullanmak, toplumsal saygıyı da beraberinde getirir. Unvanın yanlış yazılması ya da yanlış bir unvan kullanılması, çoğu zaman bu bireylerin kimliklerinin küçümsenmesi ya da yanlış anlaşılması anlamına gelir. Her gün metrobüs, vapur ya da tramvayda karşılaştığımız insanları bazen unvanlarıyla tanırız. Bu unvanlar, bireylerin ne iş yaptığına, hangi statüye sahip olduklarına dair birer ipuçları verir. Ancak, unvanların sadece meslekle ya da cinsiyetle sınırlı olmadığı, çeşitlilik ve sosyal adalet bakış açısıyla yeniden ele alınması gerektiği bir gerçek.
Geçenlerde, bir işyerinde kadın bir müdüre “Hanım Efendi” diye hitap eden birini gördüm. Bu, hem sosyal adalet anlayışına ters düşen hem de profesyonel dünyada yerine getirilmesi gereken bir saygı biçimi değildi. Unvanların doğru kullanılmaması, hem toplumsal cinsiyet eşitsizliğine katkı sağlar hem de bireylerin kimliklerini sorgulamamıza neden olur. İşte bu yüzden, unvanların doğru ve eşit bir biçimde kullanılması, toplumsal değişimin de bir parçasıdır.
2024 Güncellemeleri ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Türk Dil Kurumu, 2024 yılında yaptığı güncellemeyle birlikte unvanların cinsiyet eşitliğini yansıtmadığını ve toplumsal cinsiyetin dilde daha fazla yer alması gerektiğini vurgulamaktadır. Artık “Bayan” yerine “Kadın”, “Bey” yerine “Erkek” gibi ifadeler daha yaygın hale gelmeye başlamıştır. Bu güncellemeler, yalnızca dilin doğru kullanımını sağlamaktan öte, toplumsal normların da dil aracılığıyla değiştirilebileceğini gösteriyor.
Sonuç: Unvanın Sosyal Yansıması
Unvanlar, dilin bir parçası olarak toplumsal yapıyı ve bireylerin kimliklerini şekillendirir. 2024’teki düzenlemelerle birlikte, unvanların doğru yazımı ve kullanımı, toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve sosyal adalet anlayışının bir parçası olmuştur. İstanbul gibi büyük bir şehirde her gün gözlemlediğim bu dilsel farklar, sadece kişisel bir mesele değil, toplumsal bir sorundur. Unvanların doğru kullanımı, toplumsal ilişkilerdeki adaleti sağlamak, her bireyi eşit ve saygıdeğer kılmak adına atılacak önemli bir adımdır.